Hayat yolculuğunda “ince ayar”

“Bu dünyada bir ağacın altında gölgelenen, sonra da oradan kalkıp giden bir yolcu gibiyim.” (hadis-i şerif, Tirmizi, Zühd 44)

“Şu dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Ah, bilebilselerdi !” (Ankebut, 64)

Peygamberimiz yukarıdaki sözü söylerken, bu hayat boş, basit, önemsiz anlamında değil, “rotanın / yönünün ahirete müteveccih olduğunun bilincinde yaşa” manasında diyor. Yani, “kendini burada kalıcı hissetme, konar göçer biri olduğunu bilerek hayatını inşa et, kaliteli/dürüst yaşa, sorumluluklarını yerine getirerek bu yolu yürü, çünkü dünya hayatı çok kısa”  diyor..

Ayette de, boş ve önemsiz manasında bir oyundan / eğlenceden bahsedilmiyor..

Geçicilik / fanilik ve günlük / dönemlik rutin meşgaleler anlamında öyle diyor..

Aksi takdirde, yeryüzünün, göklerin ve içindekilerin Hak olarak intizam ile yaratılması, insanın türlü çileler ve aşamalardan geçerek doğumu, gelişimi, büyümesi vs.. çok anlamsız olurdu, öyle değil mi..

Her konuda olduğu gibi, hayatın temelinde de “ince ayar” gerekiyor, ki dengede kalıp dengeli insan olabilelim..

Namazlarda otururken söylediğimiz meşhur Rabbena atina’dan bir dua  ile bitirelim:

 “bize dünyada da ahirette de iyilikler/güzellikler ver”

Yorumlar